Savcının, 7 Nisan’da İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) ikinci bir karot testi raporu istediği ancak testin sonucunu beklemeden 22 Haziran’da kolon-kiriş kesme iddialarına takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı. 21 Temmuz’da sonuçlanan İTÜ raporunda ise basınç dayanımı sonuçlarının ilk rapora göre yaklaşık beş kat yüksek olduğu görüldü.
Avukat Gülsüm Özdoğru, “Yıkımın binada kullanılan malzemenin kalitesizliğinden veya zeminden kaynaklanmadığı raporla sabittir” dedi.
İkinci rapor sonrası savcıyla görüştüğünü belirten Özdoğru şunları kaydettii:
“Savcılığın, İTÜ’den istediği karot testi sonuçlarını beklemek yerine bölgesel bir laboratuvarda hazırlanan bir bilirkişi raporuna dayanarak derhal takipsizlik kararı vermiş olması anlaşılır değil. Savcıya neden iki yerden rapor isteyip birisinin sonucunu beklemeden karar verdiğini sorduğumda ‘İlk raporun sonuçları çok net’ yanıtını aldım. Oysa İTÜ’den gelen sonuçlar ilk rapordaki tezi çürütüyor. Şüpheliler hakkında verilen takipsizlik kararının derhal kaldırılması, soruşturmanın derinleştirilerek yeniden yapılması, binada yapılan tadilatların her yönden detaylıca araştırılması ve kaçma tehlikesi bariz olduğundan şüpheliler haklarında tutuklama kararı verilmelidir. Aksi hiçbir kararın hukuki dayanağı bulunmamakta, hatta TCK madde 257’de düzenlenmiş olan görevi kötüye kullanma, görevi ihmal suçunun unsurlarını taşıdığı kanaatindeyim.”